Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi 2014 yılında Nejat Çuhadaroğlu’nun yıllar boyunca süren koleksiyon
merakının bir müze açılması fikri ile nihayeti sonucunda açılmıştır. Dünya genelinde müzecilik anlayışına yeni bir
konsept geliştirilerek dizayn edilen müze İstanbul’un Kağıthane semtinde yer almaktadır. Müzede yer alan tüm
koleksiyon parçaları Nejat Çuhadaroğlu tarafından toplanmış, kurulan ekip ile birlikte başta Türk halkı olmak üzere
dünya genelinden meraklılarına farklı bir boyutta müze deneyimi sunmaktadır. Hisart Canlı Tarih ve Diorama
Müzesi ziyaretçilerine sunmuş olduğu üç boyutlu mekan deneyimi sayesinde dünyada bir örneği bulunmayacak
şekilde karşımıza çıkmaktadır. Müzenin koridorlarında dolaşırken Anadolu Selçuklu Devletinden başlayarak
Osmanlı Dönemine, I. ve II. Dünya Savaşlarından Ortadoğu’yu etkisi altına alan Körfez Savaşlarına kadar
dönemlerden kopan etkileri hissedebilirsiniz. Bununla birlikte müzede yer alan Osmanlı Dönemi’ne ait askeri ve
etnografik tarihi eserlerin sergilenmesi özellikle çocuk ziyaretçiler için tarih sevgisini aşılamak açısından önem arz
etmektedir. Ayrıca Atatürk dönemine ait pek çok parça koleksiyonda yerini almaktadır. Müzede üç boyutlu
maketlerin yer almasının yanı sıra dönemlerini betimleyen dioramalarla ve mankenlerle zenginleştirilmiştir. Yedi
kattan oluşan müzenin her katı belirli bir tarihi konsepte göre düzenlenmiş olmakla birlikte, müzenin son katında yer
alan Fantastik Kafe’de tarihten önemli kişiler ve çocukların çizgi dünyasından seçilen karakterlerle farklı bir sosyal
mekan oluşturulmuştur. Bu nedenle 8-12 yaş arası çocukların ziyareti açısından uygun ve dikkat çekicidir.
 

    Müzede flaşlı fotoğraf makinesi ve cep telefonu gibi elektronik aletlerin kullanılmasının yasak olmasının yanı sıra
 selfie çubuğu kullanılmasına izin verilmemektedir. Müzeyi ziyaret edecek bebekli anneler için mekanda uygun
emzirme odası bulunmamaktadır. Müzeye ulaşım hususunda Çağlayan merkezini alarak metrobüs, metro ve otobüsle
geliş imkanı sunmakta. Bütün bu detaylardan bakıldığında Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi tarihin gizli
yollarına açılan kapıların ardını yediden yetmişe tüm ziyaretçilerine açtığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Kaplumbağa rotasını bu sefer Hisart Canlı Tarih ve Diorama müzesine çevirdi. Burada onu önce asker mankenler,
sonrasında ise meraklı bakışlarla onları izleyen  10 yaşındaki Sude karşıladı. Sude askerleri önce gerçek sanmış öyle
ki başlarda biraz korkmuş ama sonrasında atmosferin içine girip zaman geçirdikçe burası dikkatini çekmeye

başlamış. Savaşlardan kalma tarihi şapkalar oldukça ilginç gelmiş gözüne. Meraklı gözlerle etrafı inceleyen
Kaplumbağa tüfeklerin olduğu kısmı gezerken Ali Mirza ve babasıyla aynı bölümün önünde tanıştılar. Ali Mirza 9
yaşında gözleri parıl parıl parlayan bir çocuk,babası da polismiş. Ali Mirza babasının silahını çok merak ettiği için
babası ona hem tarihimizi anlatmak hem de eski savaş araç gereçlerini göstermek için buraya getirmiş. Ali Mirza
burda çeşitli şekillerdeki tüfekleri incelerken gözlerinin içi gülüyor desek yalan olmaz. Kim bilir belki de
Kaplumbağamız geleceğin polis ya da askerlerinden biriyle küçük yaşta konuşma fırsatı bulmuştur. Burada  o kadar
çok çeşitte silah,tüfek ve kılıç var ki Kaplumbağamız bile gezerken bakakalıyor ve yolu Çiğdem ile kesişiyor.
Çiğdem burada en çok askerleri sevmiş. Askerlerin birbirinden farklı kıyafetleri ilgisini çekmiş. Burada en
sevmediği şey ise gezerken birazcık yorulması olmuş :) Kaplumbağa tarihin içindeki bu müzede kaybolurken bir
sonraki istikamet neresi olsa diye şimdiden düşünmeye başladı bile benden duymuş olmayın.

 

 

Not: Bebekli anneler müze gezisinde emzirme odası bulunmadığından dolayı zorluk yaşayabilirler.
Müzenin otoparkı ve bahçesi bulunmamaktadır. Bebek arabası kullanan anneler asansörü kullanabilirler..